SAKLANMAK YA DA SAKLANMAMAK
- kerem özer
- 2 Eyl 2024
- 1 dakikada okunur
Okumak bir paralel evrene gidip başka dünyaları keşfetmekse, yazmak da iç dünyasını keşfe çıkması insanın. En azından benim için bu böyle oldu, oluyor🍂
İlkini hep yapardım, şimdi yazmaya daha çok cesaret edebiliyorum. Demek ki iç dünyama inip bir şeyler keşfetmek daha az korkutucu geliyor, daha az can yakıcı olmasa da🍂
Daha 20’li yaşlarda Buket Uzuner’e mail atmıştım. O da bana incelik göstermiş ve hiç kimse sizi okumasa bile yazmaya devam edin demişti🍂
Yıllar sonra J. D. Salinger’ın Çavdar Tarlasında Asi filmini izleyecek ve onun inzivaya kapanarak yazdığını ve yazılarını hiç bir şekilde yayınlamasına izin vermediğini seyredecektim🍂
Yazılarımı kim okuyor bilmiyorum, edebi bir değeri olup olmadığını da🍂
Tek bildiğim bana iyi geldiği🍂
Görünür olmak ya da olmamak. Bir sürü ikilem gibi bu ikilem de benim hayatımda önemli bir yer tutuyor🍂
Çok zor oldu tabi bu ikilemi yaşadığımı kabul etmem. Nasıl edecektim ki🍂
Beynimiz savunma mekanizmaları kurup onları bir de gerçek yapmıyor muydu zaten🍂
Babamın, amcamın sağır dilsiz olması, onların varlığının bir çok insanca küçümsenmesi gerçeğiyle nasıl yüzleşecektim ki başka türlü🍂
Ben çok görünür olursam, onlara ihanet etmiş olmayacak mıydım🍂
Sessiz sedasız bir köşede olmak daha güvenliydi hem🍂
Sessiz babanın sesli kızı olmayı açıklamak daha zordu çünkü dünyaya🍂
Sonra zaman geçti, ben bir analiz sürecinden geçtim ve artık görünmez olmaktan vazgeçtim🍂
Belki onların dili olamayacağım, belki kimsenin dili olamayacağım ama kendimin dili olabileceğim, bu tercihi yaptım sanırım🍂
İnsanlar ne derse desin, beğensinler ya da beğenmesinler, kendimden saklanmak istemiyorum artık🍂






Yorumlar