Koçluk yaklaşımı ile etkili liderlik
- Feyza Görgü
- 18 Kas 2024
- 4 dakikada okunur

Koçluk Yaklaşımı ile Etkili Liderlik
Liderlik deyince ilk akla gelen isimlerden biri olan ünlü yönetim disiplini gurusu “Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu, geleceği yaratmaktır.” cümlesini sarf ettiğinde hayatımızda koçluk kelimesi bugünkü anlamıyla henüz literatüre girmemişti. Bir lider, koçluk eğitimi almış olsun olmasın, kendi geçmiş deneyimleriyle ve kişisel vizyonuyla hem çok iyi bir lider hem de çok iyi bir koç olabilir. Ama tabi lider olarak her zaman hata yapma şansımız olamayabiliyor, ya da bir hata yaptığımız zaman bunun bedeli çok ağır olabiliyor. O yüzden liderliğimizi çok daha etkin hale getirmek, özellikle de ekiplerimizin potansiyellerinden maksimum düzeyde fayda sağlamak istiyorsak koçluk yetkinliklerimizi geliştirmeli, bu yetkinlikleri liderliğimize taşımalıyız.
Bu noktada, yani koçluk ve liderlik arasındaki ilişkiyi daha iyi anlayabilmek için, önce kavramları netleştirmek faydalı olacak sanırım. Daha sonra koçluk ve liderlik arasındaki farklara ve koçluğun liderliğimize katkılarından konuşacağız.
Koçluk Kelimesinin 3 farklı kullanımı:
Profesyonel Koçluk: Birincisi, benim de Adler Koçluk okulundan eğitimini aldığım, Uluslararası Koçluk Federasyonundan (ICF) akreditasyonunu tamamladığım Profesyonel Koçluk. Profesyonel koçluk, bireyin kendi potansiyelini keşfetmesi, kişisel veya profesyonel hedeflerine ulaşması için rehberlik etmekle ilgilidir. İster yöneticilerle ister farklı düzeylerdeki kişilerle yapılsın, koçluk süreci, yöneticinin ya da bireyin kendine dair farkındalığını artırmasına, güçlü yanlarını keşfetmesine ve kendisiyle mutabık kalınan yetkinliğini geliştirmeye yöneliktir. Belirli bir zaman diliminde yapılan görüşmelerle sınırlıdır. Örneğin yeni yönetici olmuş müdür düzeyindeki bir kişinin ekip yönetme ile ilgili yetkinliğini altı aylık süre içerisinde iki haftada bir görüşecek şekilde yapılandırdığınızda Profesyonel Koçluk’tan bahsedebiliriz.
Ekibe Koçluk: İşte bu tabiri kullandığımızda kafalar karışıyor, çünkü biraz önce bahsettiğim koçlukla bunun arasında farklar var. Aslında burada kullanılan “koçluk” kelimesi benim de çok sevdiğim koçvari bir şekilde ekipte yöneticilik yapmak anlamına geliyor. Ekibine koçvari bir şekilde yaklaşan yöneticinin, dinleme, soru sorma, yansıtma, takdir gibi profesyonel koçluk araçlarını kullandığını, ekiple bu yetkinliklere paralel diyolog kurduğunu söyleyebiliriz. Bu kişi bir profesyonel koç gibi sistematik bir profesyonel koçluk yapmıyor, ancak bir profesyonel koçun kullandığı araçları etkili bir şekilde kullanmaya çalışıyordur.
Spor Koçluğu deyince de sporla ilgili bilgisini takımına aktaran, bunu aktarırken de profesyonel koçluk araçlarını kullanan kişileri kastediyoruz. Buradaki koçluk, profesyonel koçluk gibi sistematik değil, antrenmanlar, maçlar, ya da özel zamanlarda kişinin kendi bilgisini aktarırken koçluk araçlarını kullanması anlamına gelir. Profesyonel Koçluk’un babası diyebileceğimiz bu koçluk türü için eskiden seyrettiğimiz Beyaz Gölge dizisini örnek gösterebiliriz. Basketbol koçumuz ekibin tüm sorunları ile ilgilenirken, onların potansiyellerini en üst düzeye çıkarmak için epey çaba sarf ediyordu.
Hadi şimdi gelin profesyonel koçluk ile liderlik arasındaki farklara bir bakalım:
Amaç ve Odak
Koçluk: Yönetici ya da ekip üyesi olsun, koçluk, bireyin kendi potansiyelini keşfetmesi, kişisel veya profesyonel hedeflerine ulaşması için ona rehberlik eden, bireyin kendine dair farkındalığını artırmasına ve güçlü yanlarını keşfetmesine yönelik, yetkinliklerini sistematik bir şekilde geliştirmesine aracılık eder.
Liderlik: Ekip veya organizasyonun hedeflerine ulaşmasını sağlamak için insanları motive etme, yönlendirme ve stratejik kararlar alma sürecidir. Lider, ekip veya topluluğun büyük hedeflerine ulaşması için bir vizyon ortaya koyar.
Yaklaşım Tarzı
Koçluk: Koçluk araçlarını kullanarak, bireyin kendi çözümlerini bulmasını teşvik eder. Koçlar, yönlendirme yapmadan rehberlik eder ve bireylerin kendi yanıtlarını keşfetmelerini sağlar.
Liderlik: Çoğunlukla yönlendirme, ilham verme ve gerektiğinde karar verme yetkinliğine dayanır. Liderler, ekibi bir amaca yönlendirmek için fikirler sunar ve kararlılıkla ilerler. Etkili liderler, ekiplerindeki yetenekleri geliştirmek için koçvari liderlik sergilerlerse daha etkili liderler olurlar.
Yetki ve Güç Dinamiği
Koçluk: Genellikle yatay bir ilişki modeline dayanır. Koç, bireyin gelişim yolculuğunda eşlik eden bir rehberdir ve bireyin tüm kararlarına saygı gösterir.
Liderlik: Hiyerarşik bir yapı içerisinde güç ve yetki kullanabilir. Lider, genellikle ekibe veya organizasyona rehberlik eden ve yön veren pozisyondadır. Çevik organizasyonlarda liderlik de artık daha koçvari yaklaşım gerektiriyor olsa da her zaman koçvari liderlik sergilenemez, ancak yine de dinleme, soru sorma gibi koçluk yetkinliklerinin etkililiği tartışma götürmez.
Etkileşim Süresi ve Sıklığı
Koçluk: Belirli bir zaman dilimi içinde yapılan görüşmelerle sınırlıdır. Koçluk süreci, kişinin belirli hedeflere ulaşmasına yönelik kısa veya orta vadeli bir program olabilir.
Liderlik: Devamlı bir etkileşim içerir. Liderlik, bir ekibi veya organizasyonu uzun vadeli bir vizyon doğrultusunda sürekli olarak yönlendirmeyi içerir.
Geri Bildirim ve Yönlendirme
Koçluk: Geri bildirim daha çok rehberlik eden, bireyi düşünmeye sevk eden bir tarzda verilir. Koç, bireyin kendi hatalarını fark etmesine ve kendi yolunu bulmasına yardımcı olur.
Liderlik: Geri bildirim doğrudan olabilir ve çoğunlukla bir yol gösterme amacı taşır. Liderler, bireylerin gelişim alanlarını açık bir şekilde belirtir ve onları daha iyi performans göstermeleri için teşvik eder. İyi liderlerin takdir gibi araçları daha çok kullandığını ve duygusal bir banka hesabı yaratırcasına olumsuz bir geribildirim verirken dahi nazik ve şefkatli davrandıklarını söyleyebiliriz. Özellikle Z kuşağını yöneten kişilerden etkili olanların koçvari liderlik sergilediklerini söyleyebiliriz.
Bu noktada şu soruyu alıyorum, her lider her daim koçluk yetkinliklerini sergilemeli midir?
Bu sorunun cevabını verirken potansiyel ve performans kavramlarını dikkate alarak cevap veriyorum. Eğer ekip üyemizin performansı yüksekse, potansiyeli de yüksekse, evet, koçluk yaklaşımı çok işe yarıyor. Ancak hem performansı düşük hem de potansiyeli düşükse burada sistematik geribildirim vermek, kontrol mekanizmalarını çalıştırmak, eğitim vermek ya da dışardan eğitim almak gibi başka araçlara da ihtiyacımız oluyor.
Kişinin potansiyelinin belirleyicisi ise onun eğitiminden, deneyimden daha çok, yükselme isteği, öğrenme çevikliği ve kendisini güçlü yönleriyle ve gelişim alanlarıyla tanıması, yani kişisel farkındalığı.
Özetle:
Koçluk, bireyin kendi hedeflerine ulaşmasını sağlamak amacıyla sorular sorarak farkındalık yaratmayı hedeflerken, liderlik bir grubun hedeflerine ulaşması için stratejik yönlendirme ve ilham verme sorumluluğunu taşır. Koçlar, rehber, liderler ise yol gösterici ve bazen de karar verici pozisyondadır. Etkili liderlerin koçvari bir yaklaşım sergilediğini ve gerektiğinde bu araçları kullanarak ekibin gelişimine katkıda bulunduklarını söyleyebiliriz.
Comments